Yüksekten Düşen Nesneler: Endüstriyel İple Erişimde Gizli Tehdit ve Güvenlik Kültürü İhlalleri
- info3922140
- Jul 1
- 3 min read
Endüstriyel iple erişim sistemleri, yüksekte çalışmanın teknik ve maliyet avantajlarını sunarken, aynı zamanda bazı güvenlik tehditlerini de beraberinde getirir. Bunlar arasında belki de en az dikkat çeken, fakat en fazla tehlike yaratan risklerden biri düşen nesnelerdir. Bu yazı, IRATA'nın 2024 WASA raporu, ICOP ve TACS protokolleri, IOSH ve akademik kaynaklar üzerinden, düşen nesne olaylarını sadece sayısal değil; psikososyal, prosedürel ve davranışsal açılardan da incelemeyi amaçlamaktadır.

Vakaların Sayısal Seyri ve Önlenebilirlik Oranı
IRATA’nın yıllık Work and Safety Analysis Report (WASA) verilerine göre, 2020–2024 yılları arasında raporlanan düşen nesne vakaları yıldan yıla göreli bir dalgalanma göstermiştir: 2020’de 23, 2021’de 25, 2022’de 18, 2023’te 20 ve 2024’te ise 17 vaka bildirilmiştir . Bu vakaların %63’ü doğrudan ekipman sabitleme yetersizliği (tool tether eksikliği, yanlış düğümleme vb.) ile ilişkilendirilmiştir.
Aynı raporda dikkat çeken bir diğer bulgu ise “under-reporting” problemidir. 2024 raporunda, düşen nesne olaylarının yalnızca %58’inin resmi olarak raporlandığı ve geri kalanların ya küçük yaralanma ya da "az kalsın" (near miss) kategorisinde değerlendirilip, prosedür dışı bırakıldığı belirtilmektedir. Bu durum, kurumsal iş sağlığı kültüründe hâlâ ciddi boşluklar olduğunu göstermektedir.

Prosedürel Yetersizlikler: ICOP ve TACS Boşlukları
IRATA'nın ICOP belgesinde yer alan 2.11.8.1.1 maddesi, yüksekte çalışma sırasında her ekipmanın yerçekimi etkisi göz önünde bulundurularak tether sistemleriyle sabitlenmesini zorunlu kılar. Ancak saha verileri, bu maddenin yalnızca eğitim modüllerinde kaldığını, sahadaki uygulamanın yetersiz olduğunu ortaya koymaktadır. Örneğin, Safety Bulletin No. 42’de, exclusion zone ilan edilmemiş bir sahada, gevşek bir somunun 15 metreden düşmesi sonucu bir teknisyenin başından yaralandığı aktarılır. Aynı vakada, olay sonrası tether sisteminin yalnızca bel kemerine bağlı olduğu ve ekipmanın ikinci bir güvenlik noktasıyla desteklenmediği belgelenmiştir .
TACS modülleri ise, özellikle Seviye 2 ve 3’te, tether sistemlerinin uygulanması, denetlenmesi ve kriz durumlarında davranış stratejilerinin nasıl geliştirileceği konusunda kapsamlı teorik bilgiler sunar. Ancak, bu eğitimlerin sahadaki denetimle pekiştirilmemesi, güvenli davranış gelişimini engellemektedir. 2023 yılında IRATA tarafından yapılan bir analizde, eğitim alan teknisyenlerin yalnızca %67’sinin sahada bu sistemleri “her zaman” kullandığını göstermektedir.
Davranışsal Güvenlik, Psikolojik Yük ve İletişim Eksiklikleri
IOSH’un 2019 yılında Katar’da yürüttüğü bir saha çalışması, iple erişim teknisyenlerinin %47’sinin düşen nesne riskini “ikincil tehdit” olarak algıladığını ve ciddi ekipman düşüşü yaşanmasına rağmen olayın çoğu zaman üst yönetime bildirilmediğini ortaya koymuştur . Bu bağlamda, kazaların yalnızca teknik değil, algısal nedenlerle de geliştiği anlaşılmaktadır.
Daha derin bir psikososyal bakış, “Work Stress and Job Safety” başlıklı akademik çalışmada sunulmuştur. Bu araştırma, kronik yorgunluk ve stresin teknisyenlerin risk algısını düşürdüğünü ve dikkatsizce yapılan eylemlerin kazalara zemin hazırladığını ortaya koymuştur. Safety Bulletin No. 47'de ise bu sav, gerçek bir vakayla desteklenmektedir: yoğun vardiya temposu nedeniyle dikkati dağılan bir teknisyen, tam sabitleme yapmadan çalışmaya başlamış ve alet düşmesi sonucu bir iş arkadaşını yaralamıştır.
Korelasyonel Bir Bakışla Risk Matrisi Oluşturma
Farklı kaynaklardan elde edilen bulgular çerçevesinde, düşen nesne olaylarının çoğul nedenli bir yapıya sahip olduğu ortaya konabilir. Tether eksikliği yalnızca bir belirti; asıl nedenler, sistematik olarak zayıf risk değerlendirme, yetersiz davranışsal güvenlik eğitimi ve eksik organizasyonel iletişimdir.
IRATA Topic Sheet No. 11 ve 15'te bu tür risklerin nasıl tespit edileceği, sahada nasıl kontrol edileceği açıkça belirtilmiş olmasına rağmen, olay örnekleri bu önerilerin uygulanmadığını göstermektedir. Özellikle eksik ekipman kontrolü, sınırlandırılmamış düşme alanları ve sahaya özgü prosedürlerin ihlali, düşen nesne olaylarının tekrar etmesine neden olmaktadır.
Sonuç ve Öneriler
Düşen nesneler; düşük maliyetli, küçük çaplı birer tehdit gibi algılansa da, yarattıkları fiziksel zarar, kurum içi güvenlik algısı ve çalışan motivasyonu üzerindeki etkileri oldukça büyüktür. Bu yazının bulguları göstermektedir ki; düşen nesne vakaları teknik, davranışsal ve organizasyonel düzeyde ele alınmalıdır. ICOP prosedürlerinin saha uygulamaları sıklaştırılmalı, TACS modülleri denetimle desteklenmeli, davranışsal güvenlik eğitimi daha gerçekçi simülasyonlarla zenginleştirilmelidir.
Ayrıca tüm olayların eksiksiz raporlanması için anonim, kolay erişilebilir ve zaman kaybettirmeyen bir dijital bildirim sistemi kurulması; exclusion zone uygulamalarının görsel-işitsel uyarı sistemleriyle desteklenmesi önerilmektedir. Böylece düşen nesne gibi görünmez tehlikeler, sahada daha görünür ve önlenebilir hale gelecektir.
Kaynakça
• IRATA (2024). Work and Safety Analysis Report (WASA)
• IRATA (2023). Safety Bulletin No. 42, 47
• IRATA (2023). ICOP – International Code of Practice
• IRATA (2022). TACS – Training, Assessment and Certification Scheme
• IRATA (2021). Topic Sheet No. 11, 15
• IOSH Qatar (2019). Rope Access Technician Safety and Risk Report
• Anderson et al. (2020). Work Stress, Perception of Job Safety and Job Satisfaction of Rope Access Technicians and the Relationship among Them
• Kara, K. (2023). Yüksekte Çalışmalarda Davranışsal Güvenlik ve Kurumsal Sorumluluk
✍️ Yazar: Zi Akademi
Comments